Mindfulness eğitimi ergenliği kolaylaştırır mı?

Mindfulness eğitimi ergenliği kolaylaştırır mı?

Londra Üniversitesi ve Oxford Üniversitesi’nden psikologlar ve nörologlar, mindfulness’ın akıl sağlığını nasıl etkilediği hakkında eşi benzeri görülmemiş bir deney planlıyor.

Ergenliğin getirdiği duygularla, sınav stresiyle ve yaşıtları arasında oluşan baskıların verdiği dalgalanmalarla savaşan 7000 genç, mindfulness meditasyonunun akıl sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin bu benzersiz deneyde yer alıyor.

Londra Üniversitesi ve Oxford Üniversitesi’nden psikologlar ve nörologlar Çarşamba günü yaşları 11 ile 16 aralığındaki 76 öğrencinin 7 yıllık bir çalışmada yer almalarını planladıklarını açıkladı. Bunun, şimdiye kadar yürütülmüş, türünün en büyük çalışması olacağını ve mindfulness meditasyonunun depresyon ve anksiyete gibi rahatsızlıklarla mücadelesi hakkındaki bazı güçlü iddialarının test edileceğini söylediler. Mindfulness, 1970’li yıllarda eski bir Budist meditasyon yönteminden yola çıkılarak oluşturuldu ve esas olarak düşüncelerin aklımızdan geçişi sırasında onları gözlemlemeyi ve aktif olarak seçim yapmayı içeriyor. Öğreti, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ta yetişkinler arasında patlama yarattı.

Birleşik Krallık’ta yaklaşık 2200 kişi mindfulness eğitmeni olarak yetiştirildi; yani bir yılda 200.000 kişiyi eğitecek kadar eğitmen. Ayrıca meditasyon yapmanıza yardımcı olmak için Headspace adında 700.000’den fazla takipçisi olan bir akıllı telefon uygulaması da mevcut. The Wellcome Trust kuruluşu ise mindfulness’ın gençler üzerindeki etkileri üzerinde çalışmalar yapılması için 6.4 milyon İngiliz Sterlini kaynak sağladı.

Çalışmanın sonuçları yetkililer tarafından yakından gözlemlenecek. Ocak ayında, Parlemento’dan bir parti heyeti; ön saflardaki hizmet çalışanlarının eğer mindfulness’ı uygularlarsa stres nedeniyle rahatsızlık çekmeye daha az eğilimli olabileceklerini ya da stresten bütünüyle uzaklaşabileceklerini keşfetti. Buna yönelik olarak hemşireler, yöneticiler ve öğrenciler arasında küçük çaplı deneyler yapıldı.

Projede yer alan bir öğretmen, genç insanlara mindfulness’ı beğendirmenin zorlu bir süreç olduğunu kabul etti. Kuzey Londra’dan UCL Akademisi’nde coğrafya öğretmenliği yapan ve öğrencilerine mindfulness eğitimi veren Paula Kearney “Öğrencilerin özellikle havalı buldukları bir şey değil.” dedi; “Bir çok kez, ‘Bunu yapmayacağım, bu çok gülünç.’ denildiğini duydum.” diye ekledi. Ancak bir çok öğrenci de yararlarından bahsediyor.

Oxford Üniversitesi klinik psikolojiden çalışmayı yürüten profesör Willem Kuyken, sudaki florürün dişlere olan etkisi ne ise mindfulness’ın da çocuklar arasında yaygınlaşmasının Britanya popülasyonunun akıl sağlığına o derece etkisi olacağını söyledi. Zihinsel rahatsızlıkların yarısının 15 yaşından önce başlıyor olması sebebiyle çalışmanın kısmen çocuklar üzerinde yoğunlaştığını belirtti. Mindfulness’ın, ergenler üzerinde görülen; başa çıkılması zor düşünce ve baskılara yönelik olarak dikkati sürdürme zorluğuna ilişkin “temel kırılganlık” seviyesini esnetip esnetemeyeceğini test etmek istiyor.

“Tıpkı koşuya çıkmanın genel fiziksel sağlığımız üzerindeki bilinen koruyucu etkisi gibi mindfulness egzersizleri de zihinsel dinçliği ve esnekliği geliştiriyor.“ dedi. Ancak “Heves, kanıtların önüne geçiyor ve prensiplerin belli bir temeli yok. Önceki araştırmaların hiçbiri tanımlayıcı değil ve  şu anda etkinliğine değer biçmek için yüksek kalitede sağlam bir deneye ihtiyaç var.” diye belirtti.

Gelecek yıl başlamak üzere, Britanya gençliğinin farklı kesimlerini temsil eden 11 – 14 yaş arası 3200 çocuk mindfulness teknikleri üzerine; her hafta 30 dakikalık dersler ve 20 dakikaya kadar çıkan günlük ev alıştırmaları içeren 10 haftalık bir eğitime katılacak. “7/11 saniyelik” nefes alıp verme ya da yürüyüş alıştırmaları gibi basit meditasyon tekniklerini öğrenecekler. Bir diğer 3200 kişi standart  kişisel, sağlık ve eğitim dersleri alacak. Takip eden iki yılın sonunda her iki grubun da depresyona ve ilgili zihinsel rahatsızlıklara karşı hassasiyetleri gözlemlenecek.

11 – 16 yaş arası 600 kişilik bir başka grup, UCL’den profesör Sarah-Jayne Blakemore tarafından yönetilen bir grup nörolog tarafından; mindfulness eğitiminin öncesi ve sonrasındaki irade ve duygusal durumlarında oluşan etkiler üzerine test edilecek. Bir kısmının beyin aktiviteleri taranacak; diğerleri ise teste tabi tutulacak. Blakemore beynin karar verme, duygu durumları ve farkındalık üzerinde rol oynayan ön korteksinin ilk ergenlik döneminde önemli bir düzenlemeden geçtiğini belirtiyor. Buna göre; mindfulness’ın bu süreç içinde tam olarak ne zaman en fazla etkiyi oluşturduğunu keşfetmek istiyor.

“Beyin negatif ve stresli durumlara karşı duyarlıdır; bu da neden ilk ergenlik çağında zihinsel hastalıkların gelişim gösterdiğini gözlemlememizin sebebi olarak açıkanabilir.” diyor; “Ancak beyin aynı zamanda mindfulness’ın bu konuda rol oynadığını umduğumuz, esnekliği geliştiren girişimlere karşı da hassasiyet gösterir.”

Kearney de UCL Akademisi’nde öğrencilere mindfulness eğitim veriyor ve söylediğine göre bazıları tarafından isteksizlikle uygulanmasına rağmen yine de farkındalık seviyeleri artmış durumda.

“Bu uygulama ile daha sevgi dolu, anlayışlı oldular ve daha iyi arkadaşlık ilişkileri geliştiriyorlar.”

Eğitim verdiği öğrencilerden biri olan Haroon Hussein (13 yaşında); “Şehir bir çok açıdan kötü etkilere sahip; benim yaşımdaki bir çok insan çetelere katılıyor, sigara içiyor; dolayısıyla neler olup bittiğini merak ediyorsunuz.” diyor. “Ancak bir adım geri atıp farkındalık üzerine yoğunlaşarak telaşlanmadan problemler ve getirilerinin ne olacağını görebiliriz. Bu sizi fevri davranmaktan alıkoyar.” diyor.

Okul arkadaşı Patricia Markauskaite ise (12 yaşında): “Eğer çok fazla ödevim varsa ve bunları nasıl bitireceğim hakkında stresli hissediyorsam birini bitirdikten sonra ikincisine başlamak için kendimi hazırlamak adına mindfulness’a bir dakika ayırıyorum. Okuldan bazıları bunun aptalca olduğunu düşünüyor. Bunun sadece basit bir meditasyon olduğunu; sıkıcı ve anlamsız olduğunu düşünüyorlar. Ama benim için tuhaf bir şey değil. Ben yapıyorum ve hoşuma gidiyor. Bana kalırsa mindfulness’ı deneseler onlar da hoşlanırlardı.” diyor.

‘Her otobüs bir düşüncedir’

Mindfulness meditasyon teknikleri 2400 yıl öncesinin Budist geleneklerine dayanıyor, ancak 1970’li yıllarda daha yenilikçi bir kitleye göre yeniden düzenlendiler. Şimdi ise öğrenciler için tekrar güncelleniyorlar. Adapte edilmiş meditasyon tekniklerinden biri, öğrencileri düşüncelerin kesin gerçekler olmayan; “düşünce otobüsleri” olarak adlandırılan temel bir içgörü olarak görmeleri için teşvik etmeyi amaçlıyor.

Kearney, “Otobüs durağında olduğunuzu hayal edin. Otobüslerin gelip geçmesini izliyorsunuz,” diye açıklıyor; “Otobüsleri düşünceleriniz olarak nitelendirin; öyleyse her bir otobüs ayrı birer düşüncedir. Otübüse binip sizi götürmesini ya da otobüsün siz olmadan geçip gitmesini tercih etmek elinizde.” diyerek ekliyor; “Öğrencileri düşünmeyi bırakmaları, düşünceleri yasaklamaları ya da düşüncelerden kurtulmaları için teşvik etmiyoruz. Yapılan tek şey; düşüncelerinin neler olduğu ve günden güne ne derece uzaklaştıkları üstünde kontrol seviyelerini arttırma alıştırması yapmaları için onlara bir araç vermek.”

Önceki

Ne kadar çok meşgulseniz, Mindfulness’a o kadar çok ihtiyacınız var

10 Nisan 2017
Next

Mindfulness egzersizleri ile zihni sakinleştirmek

10 Nisan 2017

Comments are closed.